Tekirdağ 1 Şubesi

İl Divan Toplantısı Genel Başkan Yardımcısı Atilla OLÇUM'un katılımı ile gerçekleşti.

Açılış ve selamlama konuşması yapan Eğitim-Bir-Sen Tekirdağ şube başkanı Ferruh TOPUZ; eğitim çalışanlarının haklarını korumaya, haklının yanında, haksızın karşısında olmaya devam edeceklerini söyledi. 2007 yılında 205 üyeye imza attıklarını, bugün ise 3600 üyeleri olduğunu söyledi ve başkanlardan 4000 üye sözü aldı.

Daha sonra kürsüye gelen genel başkan yardımcısı Ailla Olçum konuşmasında; "İnsana dair her şeyi önceleyerek sendikal çalışmalar yapıyoruz" dedi. İnsanı merkeze alarak ve insana dair her şeyi önceleyerek sendikal çalışmalar yaptıklarını kaydeden Olçum, kuruldukları günden bu yana, yarına dair yeni şeyler söyleyerek, ‘önce insan’ anlayışıyla ve ‘insanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır’ anlayışını içeren kültür ve medeniyetimizi referans alarak sendikacılık yaptıklarını söyledi.

Olçum, hak ve özgürlük mücadelelerinin, yeni ufuklardan yeni umutlara yolculuklarının, inanmış, adanmış, gece gündüz demek ter akıtan teşkilat mensupları ve üyelerle daha güçlü bir şekilde devam edeceğini dile getirdi.

 Olçum konuşmasının devamında; “Geçmişte yetkili olup masaya oturanların, toplu görüşme tiyatrosunu izleyip çıkanların ne istediklerini ne aldıklarını çok iyi biliyoruz. ‘Toplu Sözleşmeye de Toplumsal Sözleşmeye de Evet’ diyerek mücadele verirken, buna burun kıvıranları, bizi eleştirenleri de yakinen biliyoruz. 9 yıl boyunca masaya oturup eli boş dönenlerin, yetkili olduğumuz dönemde eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine kazandırdıklarımızı itibarsızlaştırmak için nasıl çaba harcadıklarını, sorunları gündeme taşımak dışında bir şey yapmadıklarını herkes görmektedir. Bunlara kulak asmadan, attıkları çamura takılmadan, kazanımlar broşürlerimizi bütün eğitim çalışanlarına, iş yerlerine; nitelikli çalışmalarımızı, çözüme katkıda bulunan raporlarımızı herkese ulaştırmaya bakmalıyız. Beklentileri karşılamadığı için 2012 yılında yapılan toplu sözleşmeye imza atmayan, eğitim çalışanlarına ek ödeme verilmemesi üzerine iş bırakma eylemi yapan, promosyonların bütün kamu görevlerine verilmesini sağlayan, başörtüsü yasağı başta olmak üzere, birçok yasağın tarih olmasında emeği ve imzası olan bir sendikayız. 29 yıllık geçmişimiz kayda değer çalışmalarla ve başarılarla doludur. Kazanımların adresi, mazlum ve mağdurların sesi olan Eğitim-Bir-Sen’in tek rakibi var, o da kendisi.” dedi.

6. Dönem Toplu Sözleşme sürecine ve sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Olçum, eğitim çalışanlarının haklarını korumak ve geliştirmek, vesayetle mücadele etmek, özgürlük alanlarını genişletmek, millî iradenin yanında yer almak, milletin dertleriyle dertlenmek, değerlerini yaşatmak, mazlum ve mağdurlara el uzatmak amacıyla çıktıkları sendikal yolculukta birçok zorlukla karşılaştıkları, önlerine çıkan/çıkarılan engelleri yılmadan aştıklarını ifade ederek, “Türkiye’nin en karanlık ve kayıp yılları olan 90’lı yılların başında kurulduk. Faili meçhul cinayetlerin gündemden düşmediği, insan hakları ihlallerinin had safhada olduğu, ekonomik göstergelerin pek iç açıcı olmadığı, vesayet rejiminin hüküm sürdüğü, yasakların günlük hayatın bir parçası hâline geldiği bir dönemden bugünlere gelmemiz çok kolay olmadı. 28 Şubat postmodern darbesi, siyasal bunalımlar, 2000’li yılların başında meydana gelen ekonomik sıkıntılar kamu görevlilerini ve milleti sürekli rahatsız etmiş, kemer sıkmaya zorlamıştı. Son olarak 15 Temmuz’da yeni bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalan milletimiz hainlere fırsat vermemiş, göğsünü siper ederek alçaklara unutamayacakları bir ders vermiştir. Böyle çalkantılı ve sıkıntılı süreçlerden, dik durarak, misyon ve vizyonumuzdan taviz vermeyerek, mücadele ederek, sıkıntılara göğüs gererek alnımızın akıyla çıktık” şeklinde konuştu.

Samimiyetle, gayretle ve adanmışlıkla sürdürdükleri sendikal çalışmaları sonucunda Türkiye’nin en büyük ve etkili sendikası olduklarını kaydeden Olçum, şunları söyledi:

“Yetkili sendika olarak oturduğumuz toplu sözleşme masalarında ve Kurum İdari Kurulu, Kamu Personeli Danışma Kurulu gibi platformlarda eğitim çalışanlarını en iyi şekilde temsil etmenin çabasında olduk. Geçen zaman zarfında, yetki dönemimizde hayal bile edilmeyen başarılar elde ettik, onlarca sorunun çözümünü sağladık, yüzlerce kazanıma imza attık. Milletin ve millî iradenin hep yanında olduk, yüz karası yasakların kaldırılması için mücadele verdik, demokratikleşmeye, normalleşmeye katkıda bulunduk; milletimiz, ülkemiz söz konusu olduğunda bencillik yapmadık, menfaatimizi düşünmedik. Prensiplerimizden ödün vermeden, ülkemizin geleceğini de düşünerek, eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin hayat standardının yükselmesi, gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi için ter akıttık. 6. Dönem Toplu Sözleşme’de de eğitim çalışanlarının haklarının geliştirilmesi ve refahının yükseltilmesi için yoğun bir çaba harcadık, son dakikaya kadar mücadele verdik. Çamur atmayı, algı oluşturarak gerçekleri ters yüz etmeyi iş edinenlerin çarpıtmalarına kimse itibar etmesin. Onların söylediklerinin aksine eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda yetkili olarak masaya oturduğumuz günden bugüne birçok sosyal sorunun çözümüne, yeni mali kazanımlara ve mevcut mali kazanımların geliştirilmesine imza attık. Bunun yanında ülkenin geleceği, çalışma hayatının şartları, millî iradenin hâkim ve kaim olması için hep sorumluluk aldık. Emeğimize sahip çıkmak, verdiğimiz mücadeleyi anlatmak, bu yüke omuz veren teşkilatımızla istişarelerde bulunmak, kazanımlarımıza yönelik manipülasyonların önüne geçmek için yollardayız ve üyelerimizle buluşuyoruz. Yıllarca aynı iktidarla masaya oturup yetkili sendika olarak dişe dokunur bir kazanım dahi elde edemeyenlerin süreci sulandırarak, alanı manipüle ederek kazanımlarımızı gölgelemesine müsaade etmeyeceğiz, etmemeliyiz. Kazanımlarımızı her ortamda anlatmaya ve farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz.” dedi.