Tekirdağ 1 Şubesi

Eğitim-Bir-Sen Tekirdağ Şubesi Hizmet Binası Açıldı

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, AK Parti MYK üyesi ve Tekirdağ milletvekili Mustafa Yel, Süleymanpaşa belediye başkanı Cüneyt Yüksel, NKÜ Rektörü Mümin Şahin,Ak Parti İl başkanı Mestan Özcan, Süleymanpaşa kaymakamı Harun Kaya, Siyasi parti temsilcileri, STK başkanları ve beraberindeki il bürokratları ile birlikte Tekirdağ Şubesi’nin hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi. Açılışta AK Parti MYK üyesi ve Tekirdağ milletvekili Mustafa Yel, Süleymanpaşa belediye başkanı Cüneyt Yüksel konuşma yaptılar. Yoğun işleri nedeniyle açılışa katılamayan TBMM başkanı Prof.Dr. Mustafa Şentop ve Tekirdağ AK Parti milletvekili Çiğdem Koncagül tebrik ve başarı masajı gönderdiler.

 

 

 

3600 ek gösterge tüm kamu görevlilerini kapsamalıdır

Daha sonra Memur-Sen il divan toplantısına iştirak eden Yalçın, üyelerinin, kamu görevlilerinin ekonomik, sosyal, mali haklarının korunması ve iyileştirilmesi için mücadele verdiklerini, özgürlük alanlarının genişletilmesini sağladıklarını, vesayetin ortadan kaldırılması, izlerinin silinmesi noktasında ellerinden geleni ortaya koyduklarını kaydetti.

Pek çok yasağın kaldırılmasında emeklerinin, elde edilen yüzlerce kazanımın altında terlerinin ve imzalarının bulunduğunu belirten Yalçın, toplu sözleşme masasına taşıdıkları 3600 ek göstergenin memnuniyet katsayısı yüksek ve tüm kamu görevlilerini kapsaması için var güçleriyle çalışacaklarını vurguladı.

Yalçın, “Memur-Sen’in katılımıyla, tüm kamu görevlilerini memnun etme, ek gösterge sistemindeki omurga bozukluklarını düzeltme noktasında önemli bir süreci işleteceğiz, elimizden gelen gayreti ortaya koyacağız. 3600 ek gösterge dört meslek grubu üzerinden ifade edilmiş, biz dedik ki bu doğru değil, tamamına ilişkin bir çerçeve olmalıdır. Çünkü ek gösterge sistemi merdiven basamağı gibidir. Birinde oynama yaptığınızda onu da yukarı doğru almanız, sistem kurmanız lazım. Onun için tüm kamuyu kapsamalıdır. Bir yıl içinde 3600 ek gösterge ve ek göstergeler yetkili konfederasyon ile birlikte çalışılacak ve tamamlanacak, hayata geçirilecektir” dedi.

Üç yıl önce verilen söz icraata dönüşmelidir

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine 11. Kalkınma Planı’nda ve Bakanlığın 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilmesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen, öğretmenlerin mesleklerini, hak ve yetkilerini koruyup geliştirecek nitelikte bir meslek kanunu beklentisinin hâlâ karşılanamadığını kaydeden Yalçın, şöyle devam etti: “Üç yıldır askıda bekleyen bu vaadin icraata dönüşmesi noktasında 81 ilde örgütlü teşkilatımızla bir etkinlik yaparak muhataplarımıza sesimizi duyurmaya çalıştık. Öğretmenlerin bir meslek kanununun olmaması, mesleğin kariyer meslek olmaması asla kabul edilemez. Sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmenlik gibi, mesleğin dağılarak ve çeşitlenerek yürüdüğü bu zeminin derlenip toparlanması, mesleğe bir kariyer meslek olarak bakılması ve hepsinin bir arada toplanması için; öğretmenlerin özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ivedilikle Meclis’e gündemine taşınmasını istiyoruz.”

Ali Yalçın, 1-3 Aralık tarihleri arasında toplanacak olan 20. Millî Eğitim Şûrası’na sunacakları öneri ve önerilerini oluşturduklarını dile getirerek, şûraya katılacak olanların faydalanabilecekleri, görüş alabilecekleri bir zemin oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.

Eğitimde değişim için yola çıkarken, aceleyle her şeyi bir anda yapmaya çalışmanın faydasız olduğunu, bu tür girişimlerin sisteme yarardan çok zarar verdiğini, en önemli alanlara yoğunlaşmak suretiyle değişim yönetiminde mesafe almanın çok daha sağlıklı olduğunu ifade eden Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Değişim söz konusu olduğunda bütün değişkenler düşünülmeli; paydaşlar sürece dâhil edilmeli, toplumun rızası ve genel beklentisi dikkate alınmalıdır. Eşitlik, çoğulculuk, açıklık, hesap verebilirlik ve katılımcılık ilkelerinin göz ardı edildiği metotların sonuçsuz kaldığının örnekleri tarihte yeterince mevcuttur.” dedi.