Eğitim-Bir-Sen Tekirdağ Şubesi Teşkilat Buluşması

Eğitim-Bir-Sen Tekirdağ Şubesi Çerkezköy’de ‘Teşkilat Buluşması’ programı düzenledi. TBMM Başkanı Prof.Dr. Mustafa Şentop, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, milletvekilleri Mustafa Yel, Çiğdem Koncagül, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Eğitim-Bir-Sen Tekirdağ Şube Başkanı Ferruh Topuz ve yönetim kurulu ile ilçe temsilcileri ve yönetimleri, Edirne Şube Başkanı Erdinç Dalgıç, Kırklareli Şube Başkanı Selahattin Karanfiler, üyeler ve çok sayıda davetlinin katılımıyla yapılan toplantıda Eğitim-Bir-Sen Tekirdağ Şube Başkanı Ferruh Topuz , TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve AK Parti Çerkezköy Belediye başkan aday Süleyman Kozuva birer konuşma yaptılar.

Açılışta selamlama konuşması yapan Eğitim-Bir-Sen Tekirdağ şube başkanı Ferruh Topuz; Tekirdağ’da 8 bin, Türkiye’de 1 milyonu aşkın üyesi ile en büyük sivil toplum kuruluşu Memur-Sen ailesi ile birlikte olmanın çok güzel olduğunu, Vatan millet ve Türkiye sevdalısı olduklarını ve bu uğurda çalıştıklarını, bir ve beraber oldukları sürece hiç kimsenin sırtlarını yere getiremeyeceğini ifade etti. Konuşmasının devamında devlet millet bütünleşmesinden bahseden başkan Topuz TBMM başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’u ve solandaki katılımcıları işaret ederek “işte devlet, işte millet” diyerek konuşmasını tamamladı.

Konuşmalarını yapmak üzere kürsüye davet edilen TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye'nin bekasına zarar gelmemesi için hareket ettiklerini söyledi.

TBMM Başkanı Şentop konuşmasının devamında, Türkiye’nin oyun kurucu bir ülke konumuna geldiğini ifade ederek, “İçinde bulunduğumuz zamanın ve mekanın hakkını vermeliyiz. Bu bakımdan Türkiye’nin avantajları var. 17 yıldır Türkiye oyun kurucu bir ülke haline geldi. Dünyada oyun kurucu ülke sayısı az. Birçok ülke başkalarının kurduğu oyunlarda yer alıyor. ABD, Suriye’de oyun kurmaya çalıştı, başarılı olamadı. Oyun kuruculukta başarılı olabilmeniz için güçlü olmanız gerekiyor. Türkiye küresel ekonomide yerini aldı. Burada da bizde olmayan parametrelerle ekonomi işlemeye başlıyor. ABD mesela kendisi basıyor doları. 2002’de bol bol dolar bastı, birçok ülkenin ekonomisi battı. Şimdi de o dolarlarını topluyor. Bu da dünyada ekonomiyi etkiliyor. Bizim uluslararası alanda da yeni bir sistemi kurmak için mücadele etmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanımız dünyada ilk defa kendi para birimlerimizle alışveriş yapmamızı önerdi. Ondan bir süre sonra Rusya, Hindistan ve Çin kabul etti. Bu alanda mesafe alınması gerekiyor. Ağustos’ta bir ekonomik sıkıntı yaşadığımızda Cumhurbaşkanımız ‘Saldırı altındayız’ demişti. Birileri bunu komplo teorisi falan demeye başladılar. Fakat bu öyle değil” diye konuştu.

Bu anlayışla hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Şentop, "Bugün bazı haber sitelerine, maalesef  Trakya'dan Edirne Belediye Başkanı'nın 15 Temmuz gecesi darbecilerin şerefine kadeh kaldırdığı konuşma ve görüntü düştü. Çok üzücü bir şey." diye konuştu.

Şentop, 15 Temmuz'un bir parti meselesi olmadığını ifade ederek, "15 Temmuz, Türkiye birçok darbe yaşadı, o darbelerden biriydi ama o kadar değildi. 15 Temmuz Türkiye için işgal teşebbüsüydü, sadece darbe değil. Türkiye'nin iddiasını ortadan kaldırmak ve Türkiye'yi daha önce olduğu gibi dışarıdan operasyonlara açık bir ülke haline getirmek için yapılmış bir teşebbüstü. FETÖ'cü hainlerin bir işgal teşebbüsüydü." ifadelerini kullandı.

"Dolayısıyla bunu böyle, içki içerek, kadeh kaldırarak, bir kamedi ile karşılayan bir anlayışın, Türkiye'de bu milletin değerlerine saygılı olduğu, bu milletin içinde yaşayan bir unsur olduğu tartışmalıdır." diyen Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Böyle bir anlayışı, böyle bir zihniyeti, bilhassa Trakya topraklarından çıkmış olması hasebiyle de üzüntüyle karşılıyorum, kınıyorum, lanetliyorum. Bilhassa Rumeli'de büyük göçü, bir istiklal meselesini yaşamış, bu şuura sahip bir gelenek içerisinden gelen insanların yaşadığı bu topraklarda, böyle bir anlayışın bize yabancı olduğunu söylemek isterim." Dedi.

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 27 yıllık sendikal mücadelede erdemli bir yaklaşım ortaya koyduklarını belirterek, “Bugüne kadar ortaya koyduğumuz temel yaklaşım neyse bundan sonraki süreçte de aynı şekilde devam edecektir. Biz kolay olanı değil, doğru olanı yapmaya çalışan, onun için de dünyanın her tarafında itibar gören bir teşkilatız. Kavga zemininde rekabet değil, rekabet zemininde akademik hizmet sendikacılığı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Eğitim çalışanlarının çözüm bekleyen sorunlarına dikkat çeken Yalçın, “Birçok sorunun çözümünü sağlayan, yasakların kaldırılmasında emeği, teri olan, onlarca kazanım elde eden bir sendikayız. Eğitim çalışanlarının çalışma şartlarının, mali, özlük ve sosyal haklarının iyileştirilmesine, devam eden sorunların bertaraf edilmesine yönelik mücadelemiz sürüyor. Yetkililere buradan bir defa daha çağrıda bulunuyorum. Sorunlara çözüm bulmadan, yol almamız mümkün değildir. Verilen sözler bir an evvel yerine getirilmeli, beklentiler karşılanmalıdır” dedi.

Ek gösterge sistemi, kamu görevlilerinin mağduriyetini giderecek şekilde kurulmalıdır

Toplu sözleşme hakkını elde eden bir teşkilat olduklarını vurgulayan Yalçın, toplu sözleşmelerde 260 kazanımın altına imza attıklarını kaydetti. Çözülmesi gereken sorunların olduğunu dile getiren Yalçın, şöyle devam etti: “Hak aramanın merkezi, çözümün adresi, mazlum ve mağdurların sesiyiz. Devam eden sorunları çözecek olan da bu teşkilattır, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’dir. 3600 ek gösterge ne olacak diye soranlar var. Sözü verildi, çalışmanın tamamlanmasını bekliyoruz. Toplu sözleşmelerde ek gösterge konusunu masaya taşıdık. Bütün kamu görevlilerinin mağduriyetleri bu noktada giderilmelidir. Cumhurbaşkanının da bir vaat olarak bunu dile getirmesi güçlü bir referans oldu ve bunu nihayete erdireceğimize inanıyoruz.”

Sözleşmeliliğe son verilmelidir

Sözleşmeli personelin sorunlarına da değinen Yalçın, “Sözleşmelilikten kaynaklanan sorunlar var. Eşi ve işi arasında tercih yapmak zorunda bırakılanların, aile bütünlüğü sağlanamadığından ebeveynlerinden daha fazla sıkıntı yaşayan çocukların da temennisi olan kadro beklentisi bir an önce karşılanmalı, hem iç huzuru hem de iş huzurunu bozan, ailelerin bir araya gelmesine engel teşkil eden sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir. Bu anlamda girişimlerimiz, çabalarımız, mücadelemiz sürecek” şeklinde konuştu.

Çalışmalarımızı yoğun bir tempoda sürdürmeliyiz

Teşkilattan, 15 Mayıs’a kadar üye çalışmasına ağırlık vermesini isteyen Yalçın, “Ağustos ayında 5. Dönem Toplu Sözleşme masası kuruluyor. Oraya güçlü gitmenin yolu, bir milyonu aşkın kapasitenin daha fazla üye edinerek bu süreçte gücüne güç katmasından geçiyor. Öyleyse biz de 15 Mayıs öncesi üye yapabileceğimiz her kamu görevlisine bu teklifi götürmeliyiz” diye konuştu.

Programın sonunda AK Parti Çerkezköy Belediye başkan aday Süleyman Kozuva’da bir konuşma yaparak Memur-Sen ailesinden destek istedi.